" Sadece Hakemler ve Futbolcular mı ? "

Türk futbolunun 2000'li yılların başında tanıştığı sponsorluk anlaşmaları, yayın gelirleri, iddia gelirleri vesaire ile endüstriyel durum haline geldi. 

Profesyonellik adına korkunç paraların döndüğü futbolumuz, yabancı futbolcuların transferleri ile de dikkatleri üzerine çekti. 

Devletinde kanunlar çerçevesinde yetersiz kalması, futbolun yeşil alanın dışında oynanmasına davetiye çıkardı. 

Dünyada endüstriyel hale gelen futbol, fakirlerin değil, zenginlerin boy gösterdiği oyuna döndü.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun bahis sıkandalını açıklaması, futbolumuzun ne kadar kirli olduğunu gösterdi. Tabi bu kirlilik, sadece bugüne has bir durum değildir. Türkiye de futbol icat edildi edileli, şike ile çalkalanıp durdu.

Bugün gün yüzüne çıkan hakemlerin bahis sıkandalı, sadece bilinen durumdur. Yeşil alanın yani, futbolun tek parçası hakemler değildir. Ana parça tabiki de futbolcular ve futbolun ekonomisini elinde tutan ve yön veren kulüp yöneticileridir.

Bahis sıkandalının, futbolculara ve kulüp yöneticilerine uzaması, elzemdir. 

Yargıya intikal eden bahis sıkandalı, futbolculara ve kulüp yöneticilerine de sirayet etmelidir. Futbolumuzda 'Temiz Eller' operasyonu bu figürlerle genişletilmelidir.

Türk futbolunun kurtuluşu, geniş çerçeveli bir temizlikle, mümkün olacaktır.

TFF başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun devlet tarafından ve futbolun her ferdi tarafından desteklenmesi önemlidir.

Sonuç itibariyle, bahis sıkandalı sadece Hakemler ile sınırlı kalmamalıdır. Bu kirli oyunun içinde ffutbolcular, kulüp başkanları, yöneticiler ve kısacası, futbolu soluyan herkes, zan altında olmalıdır. 

Haber-Yorum/ Faysal Elkoca