Fofana Özür Diledi!

Fildişi Sahillerinde doğduğunu ve büyüdüğünü söyleyen Fofana, “Futbola 7 veya 8 yaşlarında başladım. Aramızda mahalle maçları yapıyorduk. Diğer köylere maçlara giderdik. O maçlarda herkes benim ağabeyime Fofana’da yetenek var. Bunu bir meslek olarak düşünce yapabilir dediler. Bende bunu sadece eğlence için yapıyorum dedim ama şuan Malatyaspor’da forma giyiyorum”

Takımda herkesin çalışkan olduğunu ama Umut Bulut’un çok iyi çalıştığını dile getiren Fofana, “Umut, yaşına ve kariyerine rağmen sürekli çalıştığını görüyorum. Topla çalışıyor, fitness salonunda çalışıyor. Bu diğer genç arkadaşlarımızı ve beni bile çalışmaya itiyor”

Takımın en şakacı ve haylaz oyuncusunun Hadebe olduğunu belirten Fofana, “Hadebe gerçekten çok şakacı ve haylaz. Onun karakterinde eğlenmek ve gülmek var. Herkese karşı öyle bir oyuncu. Takımın en deli oyuncusunu soracak olursanız da Karim Hafez derim”

Giydiği 21 numaralı formanın bir hikayesi olduğunu söyleyen Fofana, “Aslında bunun ilginç bir hikayesi var. Ben Afrika’da oynadığım zaman ya 9 numara ya da 7 numarayı alırdım. Daha sonra Norveç’e transfer oldum. Norveç’te bu numaralar dolu olduğu için 21 numarayı aldım. Hiç hayal edemeyeceğim güzel şeyler yaptım orada futbol anlamında. Daha sonra Fransa’ya gittim. Orada da 21 numarayı giymek istedim. Ama Fransa’da bencen yaşça büyük olan biri vardı ve 21 numara ondaydı. Bana başka bir numara verdiler. Norveç’te yapabildiklerimi Fransa’da yapamadım. Daha sonra Konya beni istedi. Konya’ya transfer olacağım zaman dedim ki 21 numara varsa gelirim. Bu kadar benim için önemli. Gerçekten 21 numara ile güzel şeyler yaptığımı düşünüyorum. Aslında uğur getirdiğine inanıyorum, öyle söyleyeyim”

Takımdan bir çok oyuncu ile iyi anlaştığını ama Lukoki ile daha iyi anlaştığını söyleyen Fofana, “Bizim takımda öyle gruplaşma felan yok. Herkes çok iyi anlaşıyor. Hani daha çok görüştüğüm, evde daha çok vakit geçirdiğin kişiler olarak sorulacak olursa, Lukoki diyebilirim. Youssouf ve Hadebe ile kültürümüz birbirine uyuştuğu için yemeklerde buluşuyoruz. Sürekli beraberiz”

Yalanı hiç sevmediğini vurgulayan Fofana, “Yalanı hiç sevmiyorum. Daha önce yalan söylemeye çalıştım ama olmuyor. Bir gün yalan söylüyorum, ertesi gün başka bir yalan söylemek zorunda kalıyorum. Baktım ki yalan söylemeyi yapamıyorum, ondan dolayı bıraktım. İstesem de yalan söyleyemiyorum. İkinci olarak, insanlara yardım etmeyi seviyorum. Sakinliği severim. Sakin durup, analiz ederim. Bende sevmediğim bir özellik var. Hatta bunun için çabalıyorum. Çok sakin bir insanım ama sinirlendiğim zaman kendimi kaybediyorum. Bu, bende sevmediğim ve hoşlanmadığım bir özellik”

Malatya’nın güzel bir şehir olduğuna dikkat çeken Fofana, “Malatya gerçekten sempatik, güzel ve küçük bir şehir. Ben buraya antrenmanıma geliyorum. Buradan çıkıyorum evime gidiyorum, bu beni hiç rahatsız etmiyor. Çünkü büyük bir şehirde olsam bile çok dışarı çıkan bir insan değilim. Futbola odaklanmak istiyorum. Evimde dinleniyorum ve daha sonra çıkıp antrenmanımı yapıyorum. Sadece burada beni biraz depremler korkutuyor. Onun dışında her şey yolunda”

Futbolda kazandığı ilk parayla ailesine bir ev yaptırdığını söyleyen Fofana, “İlk kazandığım parayla aileme ev yaptırdım. Kariyerimi bitirdikten sonra ise tek bir hayalim var. Yetim çocukları toplayıp, onlara futbol alanında eğitim vermek. Kendi eğitimleri açısından da Matematik, Fen Bilimleri açısından da eğitmek ve özel öğretmenler tutup onlarla ilgilenmek istiyorum”

Malatyaspor taraftarlarına da seslenen Fofana, “İlk kez bunu sizin karşınızda söyleme fırsatım oldu. Geçen yıl için özür diliyorum. Kötü bir sezon geçirdik. Ligi düşme potasında bitirdik. Ama Allah’ın yardımı ile ligde kaldık. Bu bizim için çok büyük bir şanstı. Size şunun sözünü veriyorum. Bir daha aynı şeyleri yaşamayacaksınız. Hep beraber inşallah bir daha Avrupa’ya gideceğiz. Büyük başarılara imza atacağız. Unutmayın, siz yoksanız biz de yokuz”